-
1 в смех
şaka olsun diye -
2 шутки ради
şaka olsun diye -
3 шутя
kolayca; şaka olsun diye,şakadan* * *1) ( легко) kolayca(cık)2) ( шутки ради) şaka olsun diye, şakadan -
4 ради
врзiçin, uğruna; hatırı içinра́ди э́того — bu uğurda
ра́ди тебя́ — senin için / uğruna
я прие́хал (то́лько) ра́ди тебя́ — senin hatırın için kalktım geldim buraya
чего́ не сде́лаешь ра́ди дру́га! — dost hatırı için neler yapılmaz ki!
ра́ди чего́? чего́ ра́ди? разг. — ne diye?
шу́тки ра́ди разг. — şaka olsun diye
••ра́ди бо́га — см. бог
-
5 видимость
görüş; görünüş,görünüm* * *ж1) görüşплохая ви́димость — fena görüş (koşulları)
тума́н уменьша́ет ви́димость — sis görüşü azaltır
2) görünüş, görünümэ́то одна́ / то́лько ви́димость — bu sadece bir görünüştür
прида́ть ви́димость объекти́вности — nesnellik görünümü kazandırmak
••для ви́димости — gösteriş olsun diye
по (всей) ви́димости — her halde
-
6 впрок
1) нареч. ( про запас)заготовля́ть впрок — (yedek olsun diye) tedarik etmek
2) в соч., → сказ.э́то ему́ впрок не пошло́ — bundan hayır görmedi, bu ona yaramadı
-
7 запасать
tedarik etmek,yığmak,stok yapmak* * *несов.; сов. - запасти́(yedek olsun diye) tedarik etmek; yığmak; stok yapmak (сырье и т. п.) -
8 красота
güzellik* * *жgüzellik; yakışıklılık (о внешности мужчины, юноши)красота́ лица́ — yüzün güzelliği
красо́ты приро́ды — doğanın güzellikleri
для красоты́ поста́вили цветы́ — süs olsun diye çiçekler koydular
кака́я красота́! — ne güzel!
-
9 круглый
yuvarlak* * *1) yuvarlak2) ( толстый) tombul3) в соч.кру́глые су́тки — günün yirmi dört saatinde
кру́глый год — yılın dört mevsiminde; yazlı kışlı; yaz kış
4) в соч.кру́глый сирота́ — öksüz
кру́глый неве́жда — tüm / kara cahil; cim karnında bir nokta
••конфере́нция за кру́глым столо́м — yuvarlak masa konferansı
кру́глые ци́фры — yuvarlak rakamlar
учи́ться на кру́глые пятёрки — tüm derslerden pekiyi (notu) alagelmek
для кру́глого счёта — hesap yuvarlak olsun diye
-
10 назидание
-
11 назло
inadına* * *inat olsun diye; inadınaон э́то де́лает назло́ вам — bunu size nispet yapıyor
он ви́дел, но назло́ сде́лал вид, что не заме́тил — gördü de domuzuna görmezden geldi
-
12 напоказ
1) teşhir içinвыставля́ть това́ры напока́з — malları sergilemek
он де́лает э́то напока́з — bunu gösteriş olsun diye yapıyor
-
13 пика
ж1) mızrak (-ğı), kargı2) в соч.в пи́ку кому-л. — birine nisbet olsun diye
он э́то де́лает в пи́ку мне — bunu bana nisbet yapıyor
-
14 полнота
ж1) tamlıkдля полноты́ карти́ны — tablo tam olsun diye
сосредото́чить в свои́х рука́х всю полноту́ исполни́тельной вла́сти — bütün yürütme gücünü elinde toplamak
2) ( тучность) tombulluk; dolgunluk; şişmanlık ( чрезмерная)из-за полноты она́ вы́глядит ста́рше — tombulluktan yaşından çok gösteriyor
-
15 потеха
жeğlence, gönül eğlencesiпоте́хи ра́ди — salt komiklik olsun diye
сейча́с не вре́мя для поте́хи! — gönül eğlendirmenin sırası değil!
-
16 ровный
1) ( гладкий) düz, düzgünро́вная ме́стность — düz arazi
ро́вна доска́ — düz / düzgün tahta
2) ( прямой) doğru, düzро́вная ли́ния — doğru / düz çizgi
3) ( равномерный) düzenli, muntazamро́вный пульс — düzgün nabız
ро́вным ша́гом — mevzun adımlarla
ро́вный ве́тер — şiddeti değişmeyen rüzgar
4) перен. ( уравновешенный) muvazeneli, dengeliон челове́к ро́вный — muvazeneli bir adamdır
ро́вная жизнь — sakin ve düzenli hayat
5) ( одинаковый) eşitро́вные до́ли — eşit hisseler
ро́вные зу́бы — düzgün dişler
••ро́вный счёт — toparlak hesap
для ро́вного счёта — hesap toparlak / teltiksiz olsun diye
-
17 удобство
kolaylık; rahatlık* * *с1) kolaylık; rahatlıkдля удо́бства зри́телей — seyircilere kolaylık olsun diye
2) (удо́бства) мн. konfor; kolaylıklarкварти́ра со все́ми удо́бствами — tam konforlu daire
таки́е удо́бства, как телефо́н — telefon gibi kolaylıklar
обеспе́чение пассажи́ру удо́бств в полёте — yolcuya uçuşta konfor sağlanması
-
18 шутка
şaka* * *жşaka, latifeв шу́тку — şakadan
я э́то в шу́тку сказа́л — bunu şaka / latife yollu söyledim
шу́тки ра́ди — şaka olsun diye
шу́тки в сто́рону — şaka bir yana
с во́лком шу́тки пло́хи — kurdun şakası yoktur
-
19 чтобы
союз1) için; diye, kiя торопи́лся, что́бы успе́ть на по́езд — trene yetişmek için acele ediyordum
ты что́-нибудь почита́й, что́бы вре́мя не пропа́ло да́ром — vakit boş geçmesin diye oku bir şey
мы присе́ли, что́бы немно́го отдохну́ть — oturduk ki biraz dinlenelim, biraz dinlenmek için / üzere oturduk
2) kiя ему́ сказа́л, что́бы он позвони́л в час — ona dedim ki saat birde telefon etsin
хо́чешь, что́бы он прие́хал? — ister misin gelsin?
пиши́ так, что́бы ка́ждому бы́ло поня́тно — öyle yaz ki herkes anlayabilsin
он не насто́лько глуп, что́бы не поня́ть э́того — bunu anlamayacak kadar aptal değildir
мы не так бога́ты, что́бы покупа́ть дешёвые ве́щи — usuz eşya alacak kadar zengin değiliz
он предложи́л, что́бы э́ту рабо́ту вы́полнили за неде́лю — bu işin bir haftada yapılmasını önerdi
не прохо́дит дня, что́бы не поступа́ли жа́лобы — gün geçmiyor ki şikayet (- ler) gelmesin
сомни́тельно, что́бы он оста́лся дово́лен — memnun kalacağı şüphelidir
3) в соч., → частицачтоб я бо́льше тебя́ не ви́дел! — seni bir daha gözüm görmesin!
чтоб я тебя́ ещё хоть раз взял на охо́ту! — bir daha seni ava getirirsem iki olsun!
-
20 слава
ж1) şanчесть и сла́ва полка́ — alayın san ve şerefi
2) ( известность) ün, şöhret3) разг. ( репутация) namпо́льзоваться дурно́й сла́вой — adı çıkmış olmak; şöhreti kötü olmak, betnam olmak
4) разг. (слухи, молва) söylenti, rivayetидёт / хо́дит сла́ва, что... —... söyleniyor, rivayet ediliyor
5) ( возглас) şan olsun!ве́чная сла́ва геро́ям! — kahramanlara ebediyen şan olsun!
••на сла́ву — mükemmel, çok güzel
то́лько / одна́ сла́ва, что... —... diye adı var
сла́ва бо́гу — ( хорошо) Allah'a şükür, elhamdülillah; ( к счастью) Allah'tan (ki), bereket versin (ki); ( наконец-то) hele şükür
- 1
- 2
См. также в других словарях:
iş olsun diye — gereksiz bir hareketi belirtmek için kullanılır … Çağatay Osmanlı Sözlük
dostlar alışverişte görsün (diye) — gösteriş olsun, iş görüyor densin (diye) anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağlık olsun! — üzücü bir durum veya bir zarar karşısında avunma sözü olarak söylenen bir söz Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun! … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf olsun âdet yerini bulsun — konuşacak herhangi bir konu bulunmayıp rastgele söz sarf edildiğinde söylenen bir söz A hiç olur mu cümlesini de laf kıtlığında laf olsun âdet yerini bulsun diye söylemişti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yalandan — zf. 1) Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta İşine gitmemek için yalandan hasta olduğu haberini verdi. 2) Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü Yalandan bir temizlik yapıverdiler … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ergenekon network — The Ergenekon network or Ergenekon is an uncovered clandestine ultra nationalist organization in Turkey with ties to the country s military and security apparatus. According to the indictment prepared by three Turkish prosecutors handling the… … Wikipedia
çeşni — is., Far. çāşnī 1) Yiyeceğin ve içeceğin tadı, tadımlık Çeşni olsun diye... 2) mec. Özellik Böyle samimi konuşmalarda sözlerimden hiç eksik etmediğim latife çeşnisini temin için burada kalmak için hatta üste biraz para da vermeye razıyım diye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyuncuktan — zf. Oyun benzeri olsun diye Yastığın üstünde oyuncuktan yuvarlandın, ödüm koptu yataktan aşağıya düşeceksin diye. N. Eray … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaplak — is., ğı Şap diye ses çıkaran tokat Rahmi nin sırtına güya şaka olsun diye bir şaplak indirdikten sonra... B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İBRET-İ ÂLEM İÇİN — Bütün âleme ibret olsun diye. Herkese ibret olsun için … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
birçok — sf. Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit Bu satırları, birçok mektuba biraz cevap olsun diye yazıyorum. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük